Header Ads

OUTLANDER 2. SEZON 1. BÖLÜM İNCELEMESİ


Bilmem Outlander dizisinin adını hiç duydunuz mu? Amerika'da kablolu televizyonculuk yapan Starz kanalının en başarılı işlerinden birisi. Diana Gabaldon'un kaleme aldığı kitap serisinden şahane bir şekilde televizyona uyarlanıyor. Bunu büyük gönül rahatlığıyla diyorum çünkü kitapların hayranları da benim gibi hikayeye dizi aracılığıyla dahil olanlar da Outlander'dan çok memnun. Aylardır merakla beklediğim dizinin ikinci sezonu sonunda başladı. Ben de derin bir nefes alıp, kendimi ilk bölümün kollarına bıraktım.

Bölüm daha yeni çıktığı için daha yazının başından uyarıyorum bölümü izlemediyseniz bu yazıda keyif kaçırıcı detaylar bulabilirsiniz. İzleyip, geri dönün. 
Neler olup bitmiş birlikte konuşalım.


Yukarıda da dediğim gibi yeni bölümleri uzunca bir zamandır bekliyordum. Bu yüzden bölüm çıkar çıkmaz bir an bile beklemeden daldım ikinci sezona. Ancak hikayenin ilerleyişine dair az çok bilgime rağmen dizi yine beni şaşırtmayı başardı. Belki bu söyleyeceğim oldukça sığ bir yorum gibi gelebilir ancak hikayeyi diziden takip etmek, özellikle oyunculuklar sebebiyle çok daha keyifli geldiğinden kitaplara başlamama rağmen devamını getirememiştim. Malum internet büyük bir spoiler kaynağı. Bu yüzden ikinci sezonda olacaklara dair biraz bilgim vardı. Yine de sezonun Claire'in geleceğe dönmesiyle başlayacağını düşünmemiştim. Hikayenin düz akışı devam ettireceklerini umuyordum. Onlar zamanda biraz atlama yapacak önce geleceğe gitti. Ardından hikayeye bıraktığımız noktadan geri döndü.

Ben de dizinin baz aldığı akışa göre değerlendireceğim olayları. Bir anda Claire'ı günümüzde bulduk. Duygusal olarak oldukça dağılmış haldeydi. Yolda onu fark eden ilk insana tarihi ve savaşın sonucunu sorması, mantıklı bir açıklama yapmayı ya da yalan uydurmayı düşünmemiş olması onun halini oldukça net bir şekilde ortaya koyuyor aslında. Claire'in ne denli akıllı bir kadın olduğu malum. Buna rağmen her ne yaşamışsa ve bu kararı almak zorunda kalmışsa, bu durum onu yıkmış gibiydi.


Aradan geçen iki seneye rağmen arandığı zaman hemen gelen Frank bizleri şaşırtmadı. Daha dizinin ilk bölümünde Claire'e ne yaparsa yapsın ona karşı hislerinin değişmeyeceğini söylemişti. Bu bölümde anladık ki boş konuşmuyormuş. Olaylara anlam verememesine rağmen karısının geri dönmesinden oldukça memnundu. Ancak Claire modern hayata ayak uydurmak konusunda sıkıntı yaşıyordu. 1700ler İskoçyasında geçen onca zamandan sonra günümüzün gürültüsü, müziği ve modasını yadırgıyordu. Bu detaylar özellikle hoşuma gitti. Bir insan iki sene farklı bir zaman diliminde kaldığında o koşullara alışır ancak genelde bilim kurgu yapımlarında durum böyle ilerlemiyor. Karakterler pat o zamana, pat bu zamana ayak uydurabiliyor. Hikayenin bu noktadaki inandırıcılığı tatmin ediciydi.

Elbette bölümün en heyecanlı anlarından biri Claire'in Frank'e gerçekleri anlatmasıydı. Sabaha kadar yaşadıkları konuşmada Claire neleri anlattı, neleri atladı bilmiyoruz. Ancak Frank bu bilgileri sindirmek konusunda beklenenden daha iyi bir iş çıkarttı. Tavrından da belli olduğu üzere karısını geri istiyordu. İkili arasındaki ilk büyük problem hamilelik haberiyle ortaya çıktı. Frank'in baştaki sevinci beni bir an için afallattı. Ardından bebeğin kendisinden olmadığını anlamasıyla Frank'in Jack Randall'ın soyundan geldiğine bir kez daha emin olduk. Yüzündeki o ifade, yumruklarını sıkışı, kendini kontrol etmek için harcadığı çaba ve ortalığı birbirine katması... Bunu en azından hiçbir insana zarar vermeden yapmasını takdir ettim. Büyük dedesinin neler yaptığı malum... Tabii bir de Claire'ın ona bakınca artık Jack Randall'ı da görmesi var. Buna dair en net örneği hastane odasında gördük. Ben bile irkildim. Bu sorunu nasıl aşacaklar, merakla bekliyorum.

Frank kendi içinde yaşadığı bir hesaplaşma ardından, Claire ile evliliğine devam etmek istediğine karar verdi. Bunun için iki koşulu vardı: Ufaklığın sadece onu baba bilmesi ve Claire'in geçmişi ardında bırakması. Böylece ikili yeni bir hayat kurmak üzere Amerika'ya yol aldı. Burada yapılan güzel bir geçişle birlikte geçmişte kaldığımız yere geri döndük.


Uzun bir gemi yolculuğunun ardından Jamie ve Claire, sonunda Fransız topraklarına ayak bastı. Claire'ın geleceği değiştirmeye dair planı konusunda Jamie'yi biraz daha ikna etmesi gerekiyordu. Yaşanacak savaşın çok canlara mal olacağı ve İskoçya'da bir dönemi sonlandıracağını yeniden dile getirdi. Böylece hayatlarında yeni bir aşama başladı. Şimdi ikilinin amacı Fransız Sarayı'na sızıp, oradaki İskoçlarla bağlantı kurmak. Eğer Fransa ve İskoçya ne alaka derseniz, ondan da ufak bir şekilde bahsedeyim. Tarih boyunca İngiltere'yi ortak düşman belleyen İskoçlar ve Fransızlar sık sık ittifak kuruyor. Buna Fransız Kralı ile İskoç Kraliçesi'nin evlenmesi gibi büyük ortaklıklar da dahil. Bu sebeple ülkede İskoçların gayet sıcak karşılandığını söylemek mümkün. İngilizlerin İskoç topraklarını ele geçirip daha da güçlenmesini istemeyen Fransa, İskoçların yanında yer alıyor. Sarayda ileri gelen İskoç isimlerin bulunması da bu yüzden. İşte Claire ve Jamie'nin Paris'e gitmesi bu sebeple önemli. İkili önemli isimlerle iletişim kurup savaşa giden yolu sabote etmeye uğraşacak. Fakat bölümün başını göz önünde bulundurursak, pek başarılı olamayacaklar gibi görünüyor.

Araya giren onca ayın ardından Outlander güzel bir bölümle geri döndü. Bölümün ilk yarısı tamamen gelecekte olanlara ayrılmıştı ve olaylar düzgünce işlenerek gelişmişti. Bu yüzden o kısımdan oldukça memnun kaldım. Yine de söz konusu Outlander olunca geçmişten daha fazla sahne görmeyi bekliyordum. Fransa'ya dair kısımlar az geldi. Ancak bu tamamen şahsi bir beklentiydi.

  • +
    Sürpriz başlangıç
  • +
    Frank'in gerçekçi tepkileri
  • +
    Claire ve Jamie kimyası
  • -
    Geçmişe az yer verilmesi
[review] [content title="1FilmDizi.Blogspot.Com.Tr" label="HARIKA"]Gelecekte başlayan ikinci sezon bizleri sezon finalinde neyin beklediğini korkusuzca ortaya koyuyor. Hikayenin işleniş biçimi inandırıcılıktan uzaklaşmadığından karakterlerin tepkileri ve yaşananları yadırgamadan diziyi izlemek mümkün. Outlander ikinci sezona düzgün bir açılışla başlıyor. [/content] [item value="9"]Seneryo[/item] [item value="8"]Görsel Efektler[/item] [item value="9"]Ses[/item] [item value="8"]Oyuncu Puanları[/item] [item value="9"]Site Puanı[/item] [/review]

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.